29 Mayıs 2013 Çarşamba

Magmatik kayaçlar nedir?

Magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girmesi veya derinliklerinde yeryüzünde soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır.

  • Plutonik kayaçlar (Intrusive Magmatik Kayaçlar)
Bu tür magmatik kayaçlar magmanın yerküre içerisinde soğuyarak katılaşmasıyla oluşur. Magma, etrafını çevreleyen önceden oluşmuş kayaçlar (country rock) içerisinde yavaşça soğur. Bu da oluşan kayaların iri taneli olmasını sağlar.Intrusive oluşumlar; batolitler, stoklar, lakolitler, siller ve dayklardır.
Büyük taneli yerkürenin derinliklerinde oluşan plutonik kayaçlar abyssal, yüzeye yakın olanları ise hypabyssal olarak adlandırılır.
  • Volkanik kayaçlar (Extrusive Magmatik Kayaçlar)
  • Hypabyssal magmatik kayaçlar
Bu tür kayaçlar plutonik ve volkanik kayaç oluşumlarının arasında kalan derinliklerde oluşur.


İskeletin Yapısı


21 Mayıs 2013 Salı

Gözün Yapısı Nasıldır

Gözün yapısı, dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabakadan oluşmaktadır. Sert tabaka, gözün en dışında yer alan beyaz renkteki kısımdır. Gözün iç kısımlarını korur ve gözün dayanıklı olmasını sağlamaktadır. Sert tabaka, gözün ön kısmında farklılaşarak saydam tabaka olarak bilinen kornea’yı meydana getirmektedir. Bu saydam tabaka, ışığın göze girdiği ve ilk kırıldığı bölümdür.
Damar tabaka, gözü besleyen bütün damarların bulunduğu tabakadır. Bu tabakanın yapısında siyah renkte hücreler bulunmaktadır ve bu siyah hücreler fazla ışığı emerek gözün içinin karanlık olmasını sağlamaktadır. Hayvanlarda bu siyah renkteki hücreler bulunmadığı için, ışıklı ortamlarda gözleri parlamaktadır. Gözün damar tabakası, gözün ön bölümünde farklılaşarak iris, göz merceği ve göz bebeğini oluşturmaktadır. İris, gözün renkli olan kısmıdır. Göz merceği, irisin arkasında bulunmaktadır ve göze gelen ışığın kırılmasını sağlar. Gözün gördüğü cismin uzaklığına göre, yassılaşmakta ve şişkinleşmektedir. Bu durum göz uyumunu sağlamaktadır. Göz bebeği ise, irisin ortasında olan boşluktur. Göze girmekte olan ışığı ayarlayarak küçülüp büyümektedir. Çok fazla ışıkta göz bebeği küçülmekte, ışığın az olduğu durumlarda da büyümektedir.
Gözün yapısındaki diğer bir bölüm de ağ tabakasıdır. Ağ tabakasının duyu almaçları ve görme sinirleri bulunmaktadır. Farklılaşması neticesinde sarı benek ve kör noktayı oluşturmaktadır. Sarı benek, görüntünün ters şekilde oluştuğu alandır ve görüntünün en net olduğu yer burasıdır. Kör nokta ise, duyu hücrelerinin bulunmadığı bir bölümdür ve hiçbir görüntü burada yoktur. Kör nokta, aynı zamanda görme sinirlerinin çıktığı ve görüntünün beyne iletildiği bölgedir.
Gözün görmesi
Gözün arka iç kısmını 10 kattan oluşan bir tabaka olan retina kaplar. Retina tabakasını damar tabaka beslemektedir. Bu tabakada bulunan rod hücreleri ışığı, kon hücreleri de rengi algılamaktadır. Rod ve kon hücreleri, üzerine gelen ışığı elektrik uyarıları şekline çevirmektedir. Burada bulunan sinir uçları birleşmekte ve optik sinir ismini almaktadır. Bu elektriksel uyarılar beyindeki görme merkezine ulaşmakta ve böylece cisimlerin algılanması sağlanır.

kaynak:mailce.com

19 Mayıs 2013 Pazar

Yapılandırılmış grid nedir ?

YAPILANDIRILMIS GRID
• Bu teknigin en önemli amaci , ögrencilerin bilgi seviyesini, 
eksikliklerini ve kavram yani lgilarini tespit etmektir. 
• Bu teknikte, ögrencinin seviyesine uygun olarak 9 ya da 
12 ya da 16 kutucuktan olusan bir tablo hazirlanir ve 
tablodaki her bir kutucuk s ira ile numaralandiril ir. 
• Gridi hazirlamak üzere ögretmen, konuyla ilgili bir soru 
hazirlar ve sorunun yani tini rasgele, kutucuklara 
yerlestirir. 
• Daha sonra ikinci soruyu hazirlar ve yine kutucuklara 
yani tlari yerlestirir. Ikinci sorunun yanitini teskil eden 
kutucuklardan bir ki smi birinci soru için de geçerli olabilir.
• Ögrencilerden, her soru için dogru kutucugu bulmalari ve 
kutucuk numaralarini mant iksal ve islevsel olarak 
siralamalari beklenir. 
• Ögrencilerin verdigi cevap o konudaki bilgi seviyesini, 
bilgi eksikligini, kavramsal baglari veya yanl is kavramlari gösterir.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Gözün Görevleri Nelerdir?

Gözün görevleri 
Görmemizi sağlayan organımız olan gözlerimiz çok komplike bir makine gibi çalışır. Beynimize bağlı olan sinirler ile gördüğümüz nesne ve alanları algılamamızı sağlar.
Göz yapımız iç içe geçen çok fazla tabakadan oluşmaktadır. En dışta olan tabaka sert tabaka olarak isimlenirBeyaz olan kısma göz akı ismi verilir. Sert tabaka, gözün önünde konikleşir ve saydam bir hal alır. Bu kısma da kornea ismi verilir. Korneanın altında, göz bebeğinin tam ortasında iris, ışığın göze girdiği noktaya da göz bebeği denilmektedir.
Gözün kısımları
Gözün her bölümünün ayrı bir görevi ve işlevi vardır. Dış tabaka gözü korur, ışığın harabiyetini engeller. Damar tabaka besler ve düzenli çalışmasını sağlar.  tabaka, görüntünün düzgün olmasını sağlayarak beyne görüntüyü aktarır. Göz merceği, iris ve göz bebeğinin tam arkasındadır. Işığa karşı incelerek veya kalınlaşarak onu kırar.  Saydamdır ve elastik bir yapısı vardır. Gözü ön ve arka bölüm olmak üzere ikiye böler. Bu bölümlerde olan sıvılar irisi ve arka kısmı korur.
Nasıl görürüz?
Görebilmemiz için ışığa ihtiyaç duyarız. Göze direk gelen veya eşyalardan yansıyan ışıklar gözün saydam tabakasından kırılarak, göz merceğine ulaşır. Bu ışıkları mercek, yaklaştırır ve kırarak görüntü halinde retinaya yansıtır. Görme sinirleri bu görüntüyü beynin arka kısmında olan görmemerkezine iletir. Görme merkezi, cismin görüntüsünü oluşturur. Böylece görürüz.  Gözmerceğininin incelip, kalınlaşarak cismin görüntüsünü oluşturmasına göz uyumu denilmektedir. Normal şartlarda sonsuz ile 25 cm. arasında olan tüm mesafeler rahatlıkla görülür. Işığa duyarlı bir şekilde mesafe ayarı yaparak, net görüntü oluşturan retinanın çalışması tıpkı bir fotoğraf makinesine benzer. Fotoğraf makinelerinde objektifte olan mercek, gözümüzde saydam tabaka, ön ve arka oda ve göz merceğidir. Fotoğraf makinesinde görüntü cama veya filme kaydedilirken, gözümüzde retina üzerine verilir. Fotoğraf makinesinde objektif ile uzaklığı ayarlayan sistem yerine, gözümüzde mercek kasları çalışmaktadır. Bu nedenle fotoğraf makineleri gözlerimizle aynı sistemde çalışmaktadır.
göz
Göz kapaklarımız, gözlerimizde açılıp kapanarak, gözyaşı bezlerinin salgıladıkları sıvıyı göz yüzeyine yayarlar. Ani ve şiddetli açıp kapamalarla gözü aynı zamanda koruyan göz kapaklarımız aslında göze en faydalı olan kısımlardır. Kirpiklerimiz ise, tozlardan ve ışıktan koruma yaparlar. Kaşlarımız ise, terin göze girmesini engellemektedir. Gözyaşımız, mikrop öldürücü bir antiseptik vazifesi görür.
Göz kusurları

Miyop, hipermetrop, astigmat, renk körlüğü, şaşılık, prespit olarak sayılabilir.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Komik Kedi

Kediler dünyanın en şapşal canlıları. Bu şapşallıkları onları birbirinden sevimli durumlar düşürüyor. İşte onlardan bir tanesi:

3 Mayıs 2013 Cuma

Yönümüzü Nasıl Buluruz?

Yıl içerisinde gece ile gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül günlerinde – bu tarihlere Ekinoks da denir – bulunduğumuz yerde Güneş’in doğduğu taraf Doğu’dur. Sağ kolumuzu Doğu’ya doğru uzatırsak, solumuz Batı, önümüz Kuzey ve arkamız Güney yönünü gösterir. Yönlerimiz bu şekilde belirlenmiştir. Diğer belli başlı yön bulma yöntemleri ise şunlardır :

  

  


1 – Pusula Metodu : Yönümüzü bulmak için en çok pusuladan yararlanırız. Pusulanın aynı doğrultuda ve zıt yönlü bir göstergesi vardır. Bu ibrenin renkli ucu daima Kuzey’i gösterir. (Yakınında bulunan mıknatıs, pusulanın yönünü değiştirir tam doğru yönü gösterememesine neden olabilir.) Pusulada genellikle yönler İngilizce’de bu anlamdaki kelimelerin baş harfleriyle belirtilir. Kuzey – N (:North), Güney – S (:South) , Doğu – E (:East) ve Batı – W (:West)

2 – Çubuk Metodu : 1 m uzunluğunda bir çubuğu yere diker, daha sonra gölgesini izleriz. Gölgenin en kısa olduğu ( öğle vakitlerinde ) andaki yönü Kuzey’i gösterir. ( Güney Yarımkürede Güney’i ). Bunun tam zıt yönü ise Güney yönüdür.
Veya öğle vaktini hiç beklemeden çubuk gölgesinin ilk yerini işaretleriz. Dünya döndükçe – zaman geçtikçe – gölgenin yönü de değişecektir. Daha sonra ikinci bir gölge noktası belirleriz. Birincisine sol, ikincisine sağ ayağımızı basarız. Bu duruşumuzla yüzümüz veya önümüz Kuzey yönü gösterir. Yine bu anda sol ayağımızı bastğımız yerden sağ ayağımızı bastığımız yere çizilen doğru Doğu’yu gösterir.


3 – Camilere Bakarak : Camilerde Mihrab’ın karşısındaki giriş kapısı Kuzey’i gösterir. Minarelerde Şerefe’ye açılan kapılar ( üst kapı ) Güney’e bakar.
Hrıstiyanların ibadet yerleri olan Kiliselerde ise kilisenin çanı, kilisenin batısındadır.
  


4 – Karınca Yuvalarına Bakarak : Karınca yuvalarının ağzı Güney’i gösterir.


5 – Mezar Taşlarına Bakarak : Müslüman mezarlarında baş taraf Batı’yı, ayaklar Doğu’yu, yüz ise Güney’i gösterir.
Hrıstiyan mezarlarının baş tarafı Güney’i gösterir.
  

6 – Taşlarda ve Ağaçlardaki Yosunlara Bakarak : Yosunlar taşların ve ağaçların kuzeyinde oluşur / olur.

    

7 – Geceleri ise Kutup Yıldızı’na Bakarak : Kutup Yıldızı’nı gördüğümüzde önümüz Kuzey, arkamız Güney yönünü gösterir.
Kutup Yıldızı şu şekilde bulunur : Büyük Ayı ve Küçük Ayı yıldız kümeleri bulunur. Bu yıldız kümeleri diğerlerine göre geometrik bir diziliş gösterirler. Büyük Ayı Yıldız Kümesi’nin 6. ve 7. yıldızları doğrultusunda çizilecek çizgi (takip edilecek doğrultu) ve bu iki yıldızın arasındaki mesafenin 5 katı kadar ötesinde daha büyük ve daha parlak bir yıldız bulunur. İşte bu Kutup Yıldızı’dır. Kutup Yıldızı aynı zamanda Küçük Ayı Yıldız Kümes’nin de 1. yıldızıdır.

Kaynak: fenokulu.net